Dünya genelinde ölümlerin %15'i kansere bağlı. Kanser, anormal hücrelerin kontrolsüz büyümesiyle oluşan ve tüm vücudu etkileyebilen bir hastalık grubudur. Artmakta olan dünya nüfusu ve yaşlanan toplumlar, bu ölümcül hastalığın yaygınlaşmasına neden oluyor. Ancak, yaş standartlarına göre ayarlanmış kanser ölüm oranları birçok ülkede azalıyor. Bu azalmada erken teşhis, gelişmiş tedavi yöntemleri, halk sağlığı kampanyaları ve risk faktörlerinin kontrol altına alınmasının büyük etkisi bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) raporlarına göre, sürdürülebilir bir azalma için daha kapsamlı önlemler alınması şarttır. Bu önlemler arasında toplum bilincinin artırılması, sigara karşıtı kampanyalar ve erken teşhis programlarının genişletilmesi yer almaktadır.
Akciğer Kanseri: Ölüm Nedenlerinin Başında
Veriler, akciğer kanserinin dünya çapında en fazla ölüme neden olan kanser türü olduğunu gösteriyor. Sigara tüketiminin bu durumdaki etkisi çok açık. Akciğer kanserini kolorektal, mide ve meme kanserleri takip ediyor. Erkeklerde birçok ülkede akciğer kanseri birinci sırada yer alırken, bazı bölgelerde prostat, karaciğer ve mide kanserleri daha ön plana çıkıyor. Kadınlarda ise durum farklı; meme kanseri yaygın ölüm nedeni olarak öne çıkıyor, ancak bazı ülkelerde akciğer ve karaciğer kanserleri de yüksek oranda görülüyor. Kanser riski yaşla birlikte artar; DNA hasarının birikmesi, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve risk faktörlerine daha uzun süre maruz kalma gibi faktörler bu artışı açıklıyor.Mide Kanserinde Düşüş ve Sebepleri
Bir zamanlar dünyada en çok ölüme neden olan kanserlerden biri olan mide kanseri, özellikle gelişmiş ülkelerde önemli bir düşüş yaşadı. Örneğin, ABD'de 1950'lere kıyasla 2021'de mide kanserinden ölüm oranı dokuz kat azaldı. Bu düşüş, temiz su kaynaklarına erişimin artması, daha iyi hijyen koşulları ve Helicobacter pylori bakterisiyle mücadeledeki başarılara bağlanıyor. Bu gelişmeler, önlenebilir kanser türlerindeki başarıların altını çiziyor. Gelişmiş ülkelerin deneyimleri, gelişmekte olan ülkeler için de umut verici sonuçlar gösteriyor. Sağlıklı yaşam tarzı ve hijyenin önemi bir kez daha vurgulanmaktadır.Sigaranın Kanser Üzerindeki Etkisi
20. yüzyılda sigaranın yaygınlaşması, akciğer kanseri vakalarında dramatik bir artışa yol açtı. Sigara sadece akciğer kanserine değil; mesane, böbrek, pankreas, mide, rahim ağzı gibi birçok organda kanser riskini artırıyor. Sigaradaki kimyasallar, vücudun onarım mekanizmalarını bozarak bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bu durum, kontrolsüz mutasyonlara ve ölümcül tümörlerin oluşmasına neden oluyor. 1950'lerden itibaren akciğer kanseri ölümlerindeki artış, buna karşın mide ve kolorektal kanser ölümlerindeki azalış, hijyen koşullarındaki iyileşmeleri, tarama yöntemlerindeki ilerlemeleri ve bakteriyel enfeksiyonlarla mücadeledeki başarıları göstermektedir. Kanserle mücadelede sağlık politikaları büyük önem taşımaktadır.Kanser, yaşlanan nüfus göz önüne alındığında önümüzdeki yıllarda da önemli bir tehdit olmaya devam edecek. Risk faktörlerini azaltma ve yeni tedavi yöntemleri geliştirme çabaları hayati öneme sahiptir. Bu durum, kanserle mücadelede uzun bir yolun olduğunu, ancak ilerlemenin mümkün olduğunu göstermektedir.