Dünyada en büyük bulaşıcı hastalık ölümlerinden biri olan verem (tüberküloz), her yıl 1,2 milyon insanın ölümüne neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2023 verilerine göre, 10,8 milyon kişi vereme yakalandı. Yarım milyon vaka ise ilaç dirençli tüberküloz olarak tespit edildi. Türkiye ise, başarılı bir mücadele programı yürütüyor ve verem vakalarında önemli bir düşüş sağladı. 2005'te 20 bin 535 olan vaka sayısı, 2020'de 8 bin 925'e geriledi. Bu başarı, erken teşhis, tedavi ve temaslıların takibi sayesinde elde edildi. Verem Eğitim ve Farkındalık Haftası kapsamında da farkındalık oluşturulmaya devam ediliyor.

Veremin Belirtileri ve Bulaşma Yolları

Verem, çoğunlukla akciğerleri etkileyen, ancak diğer organlara da yayılabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Mycobacterium tuberculosis bakterisi tarafından oluşturulur ve solunum yoluyla bulaşır. Hastanın öksürmesi, hapşırması veya konuşmasıyla havaya yayılan bakteriler, sağlıklı bireyler tarafından solunarak akciğerlere yerleşir. Bu bakteriler vücutta gizli kalabilir veya hastalığa neden olabilir. Gizli enfeksiyon geçirenlerin onda biri, bağışıklık sistemi zayıfladığında hastalanabilir. Belirtiler haftalar hatta aylar sonra ortaya çıkabilir ve halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi gibi genel belirtiler içerir. Akciğer tutulumunda ise uzun süreli öksürük, balgam, kan tükürme, göğüs ağrısı ve nefes darlığı görülebilir. Geçmeyen ve antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen öksürüklerde verem şüphesinin değerlendirilmesi önemlidir.

Türkiye'de Veremle Mücadele Programı

Türkiye'de uygulanan başarılı verem mücadele programı, hastaların erken teşhis ve tedavisini, temaslıların taramasını ve riskli kişilere koruyucu tedaviyi kapsıyor. Verem savaş dispanserleri bu programın önemli bir parçasıdır. 2019'da yüz binde 13,5 olan verem sıklığı, 2020'de yüz binde 10,6'ya düştü. Özellikle 5-14 yaş grubunda yüzde 72,1'lik bir azalma gözlemlenmiştir. Bu başarıda, nüfus artışına rağmen hasta sayısının düşmesi dikkat çekicidir. Ülkemizde, verem hastalığının en sık görüldüğü yaş grubu 65 yaş ve üzeridir. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür ve hastaların %4.4'ünü 14 yaş altı çocuklar oluşturmaktadır.

Veremden Korunma Yolları ve Tedavi

Veremden korunmak için, hastalarla yakın temastan kaçınılmalı, özellikle hastalığın ilk evrelerinde maske kullanılmalı ve kapalı alanlar sık sık havalandırılmalıdır. Eller sık sık yıkanmalıdır. Çocuklara BCG aşısı yaptırılması büyük önem taşır. Verem teşhisi, vücut sıvılarında mikrobun gösterilmesiyle konur, ancak çocuklarda teşhis zor olabilir. Klinik bulgular, temas öyküsü, görüntüleme yöntemleri ve tüberkülin deri testi gibi yöntemler tanı koymada yardımcı olur. Verem artık tedavi edilebilir bir hastalıktır. Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz ilaçlar sağlanmaktadır ve tedavi süreçleri verem savaş dispanserlerinde yürütülür. Tedavi süresi 6-12 ay arasında değişir ve tedaviye uyum çok önemlidir. Tedavi edilmeyen verem, ilerleyebilir, diğer organlara yayılabilir ve ölüme yol açabilir. Hasta temaslılarına da koruyucu tedavi uygulanır.